1. tüylü, tüylerle örtülü.
    in fine/high/good feather: çok neşeli, keyfi yerinde.
    He seems in very
    high feather since his book was so successful.
    in full feather: (kuş) tam tüylü.
koltukları kabartan başarı.
övünülecek başarı, övünme/iftihar vesilesi, şeref.
That's a feather in his cap: Bu onun için övünülecek bir şeydir.
sevinçli olmak Fiil
övünülecek başarı